Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


      Hoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz :
Mesaj Sayınız : 0

 
AnasayfaAramaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol

 

 PKK silah bırakmadan çekilsin!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
EsinTi
YÖNETİCİ
YÖNETİCİ
EsinTi


Cinsiyet : Erkek
Mesaj Sayısı : 228
+Rep : 5
Kayıt tarihi : 03/04/10
Nerden Nerden : Kayseri
Lakap : !Muro!

PKK silah bırakmadan çekilsin! Empty
MesajKonu: PKK silah bırakmadan çekilsin!   PKK silah bırakmadan çekilsin! Icon_minitimePaz Haz. 27, 2010 9:28 pm

PKK silah bırakmadan çekilsin! Pkk
PKK'nın terör eylemleri çeşitli
kesimlerde çözüm arayışlarını hızlandırdı. Taraf yazarı Emre Uslu'ya
göre PKK silah bırakmadan Kuzey Irak'a çekilebilir.

PKK silah bırakmadan çekilsin!

Taraf yazarı Emre Uslu'dan çözüm için
ilginç bir öneri geldi: PKK silah bırakmadan Kuzey Irak'a çekilsin...

Uslu
gerekçelerini şöyle sıraladı:

Bu yazı aslında bir
çağırı yazısı. Abdullah Öcalan’a, PKK’ya, Kürtlere ve Türklere
çağırıdır. Biliyorum herkes bu çağırıya itiraz edecek gerekçeler
bulabilir ama duruma soğukkanlılıkla bakınca çözümün en gerçekçi
adımının bu çağırıda olduğunu göreceksiniz. Çağırım şu: Kürt sorununda
çözüm için PKK silahlarını bırakmadan Kuzey Irak’a çekilsin. Bu iki
şekilde başarılabilir. Birincisi Abdullah Öcalan’ın talebiyle bu mümkün
olabilir. İkinci yöntem ise Türk kamuoyundan başlayan ve Kürtlere doğru
yayılan daha sonra tüm dünyanın dikkatini çeken büyük kitlesel
gösterilerle PKK’nın üstüne baskı kurularak yapılabilir. Şundan söz
ediyorum. Taksim meydanında, Ankara’da İzmir’de yüzbinlerce kişi
barışçıl bir şekilde meydanlara çıkıp “PKK Kuzey Irak’a çekilsin
çağırısı yaparsa bu çağırının önünde PKK bile duramaz. Bu çağırı çok
kısa zamanda Kürtlerin yoğun olduğu şehirlerde de karşılık bulur.
Diyarbakır’da Batman’da Mardin’de bu çağırıya destek verecek yüzbinlerce
insan savaştan bıkmış durumda. Savaşı durdurmak için birinin çakmak
çakmasını bekliyor. Öcalan inisiyatif alıp bunu yapmazsa, Türklerin ve
Kürtlerin güçlü sivil toplum örgütleri bunu yapabilir. Hükümete yakın
sivil toplum örgütleri var. Örneğin içlerinde birçok Kürt de bulunan İHH
tam da böylesi bir zamanda inisiyatif alıp insanlık için böylesi bir
çağırıda bulunsa ben yüzbinlerce insanın buna cevap vereceğini
düşünüyorum. Bu Batı dünyasına net bir cevap olacaktır. PKK ile
mücadelede toplumun devreye girmesi PKK’nın terör uygulamasını
sınırlayıcı etki yapacaktır. Bana kimse PKK bu sesi dinlemez demesin.
Uzun süre PKK üzerine çalışan biri olarak söylüyorum. PKK bu sesi dinler
ve dinlemek zorunda kalır. Bu yöntemin tek riski var. Kitlelerin iyi
yönetilmesi ve tamamen barışçıl olması gerekiyor. Asla ve asla Kürtlere
karşı şiddete dönüşmemeli.

Peki böyle bir
çağrıya neden ihtiyaç var?

Yanıtını Emre Uslu'dan
dinleyelim: PKK elinde silah dağda olduğu sürece asker operasyon yapar.
Bu devlet olmanın en doğal zorunluluğudur. Kimse PKK elinde silah dağda
beklerken ordu operasyon yapmasız diyemez. Bunu dünyanın hiçbir devleti
kabul etmez. Ama PKK elinde silahıyla Kuzey Irak’ta durursa durum
değişir. O zaman Kuzey Irak’a operasyon yapmak hukuken mümkün olsa da
pratikte imkânsızlaşır. Hele de toplumsal taleple Kuzey Irak’a çekilmiş
PKK’ya askerin operasyon yapması iyice imkânsızlaşır. Bir operasyon,
savaşı Asker’in istediği anlamına gelir ki bunu hiçbir general göze
alamaz. Bu da çatışmasızlık ortamını getirir ki muhtemel bir barış için
en ihtiyaç olan durum budur.

Bizler kabul edelim
veya etmeyelim Kürtlerin bir kesimi PKK’yı kendilerinin ve kurumlarının
koruyucusu ve güvenlik gücü olarak görüyor. PKK’nın şiddeti yeniden
tırmandırmasının bir nedeni de KCK operasyonlarında seçilmiş belediye
başkanlarının tutuklanması nedeniyle PKK’nın karizmasının çizilmesidir.
PKK’yı destekleyen Kürtler KCK operasyonlarından sonra duruma sessiz
kalan PKK’nın varlığını sorgulamaya başladı. “Seçtiğimiz siyasetçiler
tutuklanıyor siz ne için varsınız” talebi PKK üstünde baskı yarattı. Bu
PKK içindeki şahinlerin ekmeğine yağ sürdü ve savaş yeniden kızıştı.

Dolayısıyla
en azından PKK’ya sempatiyle bakan üç milyon kadar Kürt’ün güvenlik
kaygılarını anlamak zorundayız. İrlanda’da da bezer bir süreç yaşandı.
Halk IRA’ya güvenlik gücü olarak bakıyordu. Orada çözüm bir “hakem”
sayesinde oldu. Amerika IRA’ya destek veren halka açık güvence vererek
süreci yumuşattı. Bize iki tarafın da hakem olarak güvenebileceği bir
devlet veya yapı olmadığına göre farklı bir müessese oluşturmak
zorundayız. Bu müessese PKK’nın silahını bırakmadan Kuzey Irak’a
çekilmesiyle mümkün olur.

Bu girişim
nasıl sonuç doğuracak?

Taraf yazarına göre iki boyutu
var: Bu adım iki pratik sonuç doğurur. İlki Açılım için gereken
çatışmasızlık sürecini başlatır ve Açılım’ın başarıya ulaşmasını sağlar.
İkincisi ve belki de en önemlisi PKK’ya güvenlik gücü olarak bakan
Kürtlerin yıpranmış ve devlete olan güven kırılmasının restore edilmesi
için zaman kazanılmış olur. Böylece paralel bir süreç işletilerek
gerekli güven ortamı tesis edilmiş olur. Burada yazmak doğru olmayabilir
ama bu süreçten en fazla yararlanacak kişi de Abdullah Öcalan olur.
Karşılıklı kin duygularının törpülenmesiyle onun hapishane koşullarının
yumuşatılabilmesi için gereken zemin de doğmuş olur. Yoksa karşılıklı
kin yükseltilmeye devam ederse korkarım toplumsal baskı Öcalan’ın
asılmasını istemeye kadar gider ve bir noktadan sonra bunun önüne kimse
geçemez.

Bu görüşü gittiğim bir konferansta
Batman’da dile getirdiğimde ilk etapta PKK’ya sempatiyle bakan
Kürtlerden tepkiler aldığımı ancak izah edince onların da kabul ettiğini
belirtmeliyim. Bu görüşe karşı geliştirilen argümanların ilk itiraz
noktası, PKK 1999’da Kuzey Irak’a çekildi ama hiçbir adım atılmadı. İlk
bakışta doğru görünene bir argüman. Ama bu gün Türklerin çoğu Açılım’ı
mantıklı buluyor ve buna destek veriyorsa, o verilen arada gelişen
pozitif havadan dolayıydı. Unutmayın bu halk en sevdiği sanatçı Ahmet
Kaya linç edilirken oh çekti. Çünkü o dönem psikolojik ortam buydu. Ama
PKK Kuzey Irak’a çekilip çatışmasızlık ortamı doğunca halk Kürtlerin
talebine “neden olmasın” demeye başladı. Ama AKP hükümeti haklı olarak
kendisine karşı girişilen darbe planlarının olduğu bir dönemde darbeye
bahane olabilecek “Kürt açılımı” yapamazdı. Şimdi gelişecek bir
çatışmasızlık ortamının kendisi doğrudan siyasi iktidarı çözüme
zorlayacak bir unsura dönüşeceğinden hükümetler ister istemez adım atmak
zorunda kalacak.

Bir soru da, “PKK çekilirken,
geçen sefer olduğu gibi kayıp verir mi” sorusudur. Bence bunun
garantisinin alınabileceği açık kanallar var. O mekanizmalar işletilir
ve PKK çekilme iradesini gösterirse kayıp vermeden Kuzey Irak’a çekilme
sağlanabilir. Elbette ordu içindeki Ergenekoncular bir risk oluşturuyor
ama Ergenekon operasyonlarından sonra onların da bağımsız hareket
etmeleri o kadar kolay değil sanıyorum.

Konuştuğum
orta ve üst düzey güvenlik personeli de, toplum dikkatli ve iyi
organize edilirse böylesi bir olasılığın mümkün olabileceğini
belirtiyor. Bana göre toplumun organize edilmesinde de çok zorluk yok.
Özellikle Açılım’a destek veren geniş toplum kesimleri ve hükümet bunu
isterse, gazeteler böylesi bir talebi manşet yaparsa bu süreç hem de çok
hızlı bir şekilde başlatılabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gencligiz.forumakers.com
 
PKK silah bırakmadan çekilsin!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Her Telden :: Gencligiz Haber-
Buraya geçin: